Fonksiyonel Tıp; hastayı merkeze alan, bireyin genetik yapısı, biyokimyasal özellikleri ve yaşam tarzı gibi unsurları dikkate alarak kök nedenlere odaklanan bilimsel bir yaklaşımdır.
Bu model, doktor ve hastanın birlikte çalışarak semptomları değil, hastalığı oluşturan temel nedenlerin ele alınmasını amaçlar.
Hastanın sadece şikayetine yönelik olarak değil, tüm yaşam biçimini ve genel sağlık durumunu içeren bir değerlendirme yapar.
Aynı belirtiye birçok farklı etken yol açabilirken, tek bir neden de farklı hastalıklara sebep olabilir. Fonksiyonel Tıp (bütüncül tıp) bu kompleks durumu çözerek kişiye özel, sistem düzeyinde çözümler hedefler.
Özellikle bağırsak sağlığı, kardiyometabolik denge, detoksifikasyon, enerji üretimi, bağışıklık sistemi ve hormonlar üzerinde yoğunlaşır.
Fonksiyonel Tıp, özellikle geleneksel tıpta çözümü henüz tam olarak bulunamayan hastalıkları ele alırken semptoma değil, kişiye özgü metabolizmadaki uyumsuzluklara odaklanır.
Tıpta sürekli bahsedilen ‘Hastalık yoktur, hasta vardır.’ yaklaşımını gerçekten benimseyerek ve uygulayarak hareket eder.
Hastalığa bir “isim” koymak yerine, kişinin sistemlerinde neyin bozulduğunu, vücudun hangi noktalarda dengesini kaybettiğini sorgular. Bu da doktoru ezberden uzaklaştırıp düşünmeye teşvik eden bir yaklaşımı beraberinde getirir.
Tanıdan Öteye Geçmek: Biyolojik Disfonksiyonların İzinde olmak
Modern tıpta tanı koymak, tedavi sürecinin merkezindedir. Tanı konduğunda neler yapılacağı da çoğunlukla protokollerle belirlenmiştir.
Ancak günümüzde doktora gitmesini gerektiren şikayetleri olmasına rağmen, bu şikayetlerin nedeninin bulunamadığı, derdine derman bulunamayan hastaların sayısı artmaktadır.
Oysa Fonksiyonel Tıp’ta tanı yalnızca bir etiket değildir; asıl hedef, o tanının arkasındaki biyolojik işleyiş bozukluklarını bulmaktır.
Bu yaklaşım, hekime daha geniş bir düşünme alanı sunar. Bir kilo probleminin arkasında hormonal dengesizlik, bir yorgunluğun ardında hücresel enerji üretim problemi olabilir.
Bütüncül Tıp, bu derinlikli değerlendirmeyi amaçlar. Kapsamlı check Up ile bir başlangıç yapılabilir.
Kişiye Özel, Sistematik Bir Yol Haritası

Fonksiyonel Tıp kişiye özel bir sağlık yaklaşımı hedefler hep.
Bu bir yol haritasıdır; hastalığın nasıl bir kişide geliştiğini, o kişinin hangi yaşam tarzı ve biyolojik geçmişe sahip olduğunu dikkate alır. Hastalık değil, birey merkezdedir.
Burada alternatif tıpla ilişkili nokta ise şudur: Fonksiyonel Tıp, bilimsel temelinden taviz vermeden, bazı tamamlayıcı uygulamaları örneğin akupunktur, ozonterapi, nöralterapi… gibi uygun hastalarda, gerekli görüldüğünde önerebilir.
Fakat bu, onu alternatif tıbbın bir parçası yapmaz; Bu yaklaşım, bir tedavi yöntemi değil, bir düşünme ve uygulama sistematiğidir.
Sonuç: Fonksiyonel Tıp Neyi Amaçlar?
Bütüncül Tıp; organizmayı, sistemi, bireyi ve yaşam biçimini birlikte ele alan bir yaklaşım sunar.
Kişide ortaya çıkan semptomları ilaçlar ile bastırmak yerine, hastalığı başlatan kök sebepleri arar. Bu yaklaşım, hekime de hastaya da daha derin, daha kalıcı bir sağlık dönüşümü fırsatı sunar.
Fonksiyonel Tıp Nedir?
Fonksiyonel tıp hastalığın kök nedenlerine odaklanan bir yaklaşımdır. Hastalığın belirtilerinden sonra tanı koyma prensibi temelinde değildir.
Vücudu birbirine bağlı bir sistem olarak görür. Genetik, çevresel ve yaşam tarzı faktörlerinin uzun vadeli sağlığı nasıl etkilediğini, kronik hastalıkların ortaya çıkışını nasıl sağladığını ele alır.
Genellikle bir hastalığı teşhis etmeye ve adı konulan kronik hastalığı genellikle ilaç içeren standart bir tedaviyle eşleştirmeye odaklanan modern tıbbın aksine, Bütüncül Tıp, “Bu kişide neden bu oluyor?” diye sorar ve vücudun sistemlerindeki dengesizlikleri düzelterek sağlığı geri kazandırmayı amaçlar.
Ankara Fonksiyonel Tıp Doktorları

Ankara’da bütüncül fonksiyonel tıp alanında çalışan hekimler, klasik tıbbın tanı ve tedavi yaklaşımlarını; beslenme, yaşam tarzı, genetik ve çevresel faktörleri de dikkate alarak bütüncül bir bakış açısıyla birleştirmektedir.
Ankara Fonksiyonel tıp doktorları, kronik hastalıkların altında yatan nedenleri araştırarak kişiye özel tedavi planları oluşturmayı hedefler.
Ankara Fonksiyonel tıp doktorları (genellikle dahiliye doktoru), özellikle otoimmün hastalıklar, hormonal dengesizlikler, sindirim sistemi problemleri ve kronik yorgunluk gibi durumlarla ilgilenmekte; danışanlarını sadece semptomlara değil, uzun vadeli sağlık hedeflerine göre değerlendirmektedir.
Kendi sağlığını derinlemesine anlamak ve köklü çözümlerle ilerlemek isteyen bireyler için Ankara’daki fonksiyonel tıp doktorları önemli bir alternatiftir.
Fonksiyonel Tıp Kimlere Önerilir?
Fonksiyonel Tıp, özellikle kronik ve nedeni tam anlaşılamayan sağlık sorunları yaşayan bireyler için ideal bir yaklaşımdır.
Uzun süredir devam eden yorgunluk, sindirim problemleri, hormon dengesizlikleri, otoimmün hastalıklar, insülin direnci, uyku bozuklukları, stres kaynaklı fiziksel belirtiler gibi çok sayıda rahatsızlıkta, semptomları baskılamak yerine kök nedenleri ortaya çıkarmayı hedefler.
Ayrıca, genel sağlığını korumak ve hastalıklardan korunmak isteyen sağlıklı bireyler için de işlevsel tarama ve yaşam tarzı düzenlemeleri sunar.
Fonksiyonel Tıp; kişiselleştirilmiş, bütüncül ve önleyici sağlık yaklaşımı arayan herkes için uygundur.
Fonksiyonel Tıp Kaç Seansta Tamamlanır?
Fonksiyonel Tıp uygulamalarında seans sayısı, kişiye özel değerlendirme sonucunda belirlenir. Çünkü bu yaklaşımda her bireyin biyolojik yapısı, genetik yapısı, yaşam tarzı, hastalık öyküsü ve ihtiyaçları farklıdır.
Genellikle ilk görüşmede detaylı bir değerlendirme yapılır. Hastanın şikayetleri, yaşam tarzı, beslenmesi, uyku ve fiziksel aktivite düzeyi öğrenilir. Ardından detaylı analiz ve test planlaması yapılır. Hastaya kullanması gereken uygun takviye önerilerinde bulunulur. Daha sonra, kişinin durumuna göre 2 ile 4 seanslık bir izlem süreci planlanabilir.
Tedavi süreci boyunca hastanın yaşam tarzı değişikliklerine, beslenme düzenine ve test sonuçlarına göre yeni adımlar atılır.
Fonksiyonel Tıp, kısa vadeli müdahalelerden ziyade, uzun vadeli iyileşme ve dengeyi hedefleyen bir yolculuktur.
Fonksiyonel Tıp Hakkında Doğru bilinen Yanlışlar
Öncelikle şunu bilmekte fayda var;
- Fonksiyonel Tıp, bir ihtisas dalı değildir, bir yan dal değildir.
- Alternatif Tıp yöntemi değildir.
- Herhangi bir cihaz ve test aletiyle kontrol edilen muayene yöntemi değildir.
Fonksiyonel Tıp Neye Bakar?
Genellikle şu hastalıkların tedavisinde kullanılır:
- Otoimmün hastalıklar (örn. Haşimato tiroiditi, romatoid artrit, lupus)
- Kronik yorgunluk sendromu ve fibromiyalji
- Tiroid bozuklukları (hipotiroidizm, subklinik tiroid sorunları)
- Hormonal dengesizlikler (PCOS, östrojen baskınlığı, adrenal yorgunluk)
- Metabolik durumlar (insülin direnci, tip 2 diyabet, obezite)
- Ruh sağlığı koşulları (anksiyete, depresyon, beyin sisi)
- Yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, metabolik sendrom gibi bazı kardivasküler durumlar
- Egzema, akne, sedef hastalığı gibi bazı deri hastalıkları
Fonksiyonel Tıpta Kök Neden Yaklaşımı Nedir?
Bütüncül tıptaki kök neden yaklaşımı, sadece semptomlardan yola çıkarak tanı koymaya değil, altta yatan temel nedenleri anlamaya çalışmasıdır.
“Bu hastalığa hangi ilaç uyuyor?” diye sormak yerine, “Bu ilk etapta neden oluyor?” diye sorar.
Örneğin, kronik migreni olan bir hasta modern tıpta ağrı kesicilerle tedavi edilebilir. Ancak bu yaklaşımda, klinisyen gıda hassasiyetleri, magnezyum eksikliği, hormonal dengesizlikler veya yüksek stres seviyeleri gibi olası kök nedenleri araştırır.
Bu kök etkenleri ortaya çıkararak ve ele alarak, yalnızca geçici semptom rahatlaması değil, uzun süreli sağlık iyileştirmeleri yaratmayı hedefler.
Fonksiyonel Tıp Hangi Test ve Analizleri Kullanır?
Bu yaklaşım, vücudun sistemler düzeyinde nasıl işlediğine dair daha derin bir anlayış kazanmak için çok çeşitli gelişmiş tanı araçları kullanır. Bu testler standart taramaların ötesine geçer ve genellikle daha ayrıntılı ve kişiselleştirilmiştir. Yaygın olarak kullanılan değerlendirmeler şunları içerir:
- Kapsamlı biyokimya panelleri (iltihabı, kan şekerini, karaciğer/böbrek fonksiyonunu ve kardiyovasküler riski değerlendirmek için )
- Vitamin ve mineral seviyesi testleri (örn. D vitamini, B12, magnezyum, çinko)
- Tiroid, adrenal, üreme ve stres hormonu değerlendirmesi için hormon panelleri
- Bağırsak mikrobiyomu analizi bağırsak florasındaki dengesizlikleri, maya aşırı büyümesini veya parazitleri tespit etmek için
- Gıda duyarlılığı ve intoleransı testleri (örn. IgG/IgA gıda antikorları)
- Ağır metal ve toksin testi (örn. kurşun, cıva…)
Fonksiyonel Tıpta Beslenme ve Yaşam Tarzının Rolü
Bu yaklaşımda beslenme ve yaşam tarzı ikincil değildir; iyileşme ve uzun vadeli iyilik halinin merkezinde yer alır.
Her bireyin kendine özgü biyolojik ihtiyaçları vardır, bu nedenle kişiye özel bir diyet planı, onların özel metabolizmalarını, bağırsak sağlıklarını, bağışıklık sistemlerini ve hormonal dengelerini desteklemek için tasarlanmıştır.
Genel tavsiyeler yerine, hastalar gıda hassasiyetlerine, besin eksikliklerine ve mikrobiyom kompozisyonuna göre uyarlanmış rehberlik alırlar.
Stres yönetimi bir diğer temel unsurdur, çünkü kronik stres sindirim, bağışıklık ve hormonal düzenleme dahil olmak üzere hemen hemen her beden sistemini bozabilir.
Bu yaklaşım yöntemi, farkındalık uygulamalarını, nefes tekniklerini, kaliteli uyku alışkanlıklarını ve gerektiğinde travmaya duyarlı bakımı bile içerir.
Son olarak, fiziksel aktivite sadece kilo kontrolü için değil, aynı zamanda detoksifikasyonu, ruh hali düzenlemesini, insülin duyarlılığını ve kardiyovasküler sağlığı desteklemek için de önerilir.
İster yoga, ister kuvvet antrenmanı veya sadece yürüyüş olsun, hareket hastanın yeteneğine ve ihtiyaçlarına göre reçete edilir.
Bu yaklaşım yöntemi, bu unsurları bakıma entegre ederek hastaların kendi iyileşme yolculuklarına aktif olarak katılmalarını sağlar.
Fonksiyonel Tıp Avantajları ve Uygulama Alanları
Bu yaklaşım, semptom hafifletmekten daha fazlasını arayan bireylere hitap eden kişiselleştirilmiş, önleyici ve bütünsel bir yaklaşım sunar.
En büyük avantajlarından biri, sadece semptomları bastırmak yerine kronik hastalığın kök nedenini aramasıdır.
Bu, bilinen tibbi yöntemler ile kalıcı çözümler bulamamış, uzun süredir devam eden, açıklanamayan veya çoklu sistem şikayetleri olan kişiler için özellikle etkili olmasını sağlar.
Otoimmün hastalıklar, sindirim sorunları, hormonal dengesizlikler, kronik yorgunluk, ruh hali bozuklukları ve insülin direnci gibi metabolik sorunlar ile mücadele eden kişiler için idealdir.
Sağlıklarını proaktif olarak iyileştirmek, hastalıkları önlemek veya daha az ilaçla karmaşık durumları yönetmek isteyen kişiler de bu yaklaşımdan faydalanır.
Özellikle kendi sağlık yolculuklarında aktif katılımı önemseyen ve beden, zihin ve çevre arasındaki daha derin bağlantıları keşfetmek isteyenler için uygundur.
Fonksiyonel Tıp Muayene Ücreti 2025?
Ankara Fonksiyonel Tıp Ücretleri 2025 yılında 3.000 TL- 4.500 TL arasında değişebilmektedir. Detaylı bilgi için lütfen tıklayın.