Sarılık öldürmez, ölümcül değildir; birçok vakada hafif seyreder ve tedaviyle tamamen geçebilir. Özellikle yeni doğan sarılığı, zamanında müdahale edilirse ciddi bir risk oluşturmaz. Ancak bazı durumlarda sarılık hayati risk taşıyabilir.
Sarılık, ciltte, göz aklarında ve mukozalarda sarı renklenmeyle kendini gösteren bir belirtidir ve genellikle bilirubin düzeyinin kanda artması sonucu ortaya çıkar.
Tek başına bir hastalık değil, karaciğer, safra yolları veya kanla ilgili başka bir sorunun belirtisi olarak değerlendirilmelidir.
Örneğin, viral hepatit B veya C enfeksiyonuna bağlı gelişen sarılıklar, eğer kronikleşirse karaciğer yetmezliği, siroz veya karaciğer kanseri gibi ölümcül tablolara yol açabilir.
Aynı şekilde, akut hepatit A gibi bazı viral enfeksiyonlarda, özellikle yaşlı veya bağışıklığı zayıf bireylerde ani karaciğer yetmezliği gelişebilir.
Safra yollarının tıkanması, taş veya tümöre bağlı olabilir ve tedavi edilmediğinde enfeksiyon veya sepsis riski doğurur. Ayrıca alkole bağlı karaciğer hasarı, zehirli ilaç kullanımı veya otoimmün hastalıklar da sarılık üzerinden ölümcül sonuçlar doğurabilir.
Sonuç olarak, sarılık öldürür mü sorusu hastalarımız tarafında çok merak edilen sorulardandır ve sarılık hafife alınmamalı, nedeni mutlaka araştırılmalı ve altta yatan hastalığa göre tedavi planlanmalıdır.
Sarılık Hangi Durumlarda Tehlikelidir?
Sarılık, kandaki bilirubin adlı maddenin normalin üzerine çıkmasıyla oluşur. Bilirubin, kırmızı kan hücrelerinin yıkımı sonucu ortaya çıkar ve normalde karaciğer tarafından işlenip safra yoluyla atılır.
Ancak karaciğer, safra yolları veya kanla ilgili sorunlar bu işlemi bozarsa, bilirubin birikir ve sarılık meydana gelir.
Sarılık her zaman tehlikeli değildir. Özellikle yeni doğan bebeklerde fizyolojik nedenlerle görülen sarılık genellikle zararsızdır.
Ancak yetişkinlerde ortaya çıkan sarılık, altta yatan ciddi bir hastalığın belirtisi olabilir. Hepatit, karaciğer yetmezliği, safra yolları tıkanıklığı, pankreas tümörleri, alkol hasarıgibi nedenler sarılığın tehlikeli olabileceği durumlar arasındadır.
Sarılık aniden ortaya çıkarsa, karın ağrısı, ateş, koyu renkli idrar gibi belirtiler eşlik ediyorsa mutlaka bir dahiliye doktoru ile görüşülmelidir.
Sarılık Türleri ve Ciddiyet Dereceleri Nelerdir?
Her bir sarılık türü, ciddiyet açısından farklı riskler taşır.
1. Prehepatik (Karaciğer Öncesi) Sarılık:
Kırmızı kan hücrelerinin aşırı yıkımı sonucu oluşur. Bu durum genellikle hemolitik anemilerde görülür. Karaciğerin taşıma kapasitesini aşan bilirubin birikir. Genellikle hafif seyreder ama tedavi edilmezse kansızlık ve organ stresine yol açabilir.
2. Hepatik (Karaciğer Kaynaklı) Sarılık:
Karaciğerin işlev bozukluğu nedeniyle bilirubin işlenemez. Hepatit (A, B, C), siroz, alkol hasarı, ilaç toksisitesi gibi nedenlerle gelişir. Bu tip sarılık, en yüksek risk taşıyan gruptur; karaciğer yetmezliğine ve hayati komplikasyonlara yol açabilir.
3. Posthepatik (Safra Yolu Tıkanıklığına Bağlı) Sarılık:
Bilirubin karaciğerde işlenmiş olsa bile, safra yollarının taş, tümör veya iltihap nedeniyle tıkanması sonucu vücutta birikir. Acil müdahale gerektirir, aksi halde safra enfeksiyonu (kolanjit) ve sepsis riski doğurabilir.
Sarılık Bulaşıcı mı? Korunma Yolları Nelerdir?
Sarılık, tek başına bir hastalık değil; karaciğer, safra yolları veya kanla ilgili bazı sorunların belirtisidir. Sarılığın bulaşıcı olup olmaması ise nedene bağlıdır. Özellikle viral hepatitler, sarılığın en yaygın bulaşıcı nedenleri arasında yer alır.
Bulaşıcı Olan Sarılık Türleri:
- Hepatit A: Kirli su ve gıdalar yoluyla bulaşır. Genellikle çocukluk çağında görülür.
- Hepatit B ve C: Kan, cinsel temas, doğum sırasında anneden bebeğe geçiş veya steril olmayan tıbbi aletlerle bulaşabilir. Kronikleşebilir ve ciddi karaciğer hasarına yol açabilir.
Bulaşıcı Olmayan Sarılık Türleri:
Safra taşı, karaciğer yağlanması, ilaç toksisitesi, alkol hasarı ve bazı genetik hastalıklar bulaşıcı değildir.
Korunma Yolları:
- Elleri sık sık yıkamak, temiz su ve gıda tüketmek
- Steril olmayan ortamlarda enjeksiyon veya dövme yaptırmamak
- Cinsel ilişkilerde korunmak
- Hepatit A ve B aşılarını yaptırmak
- Tıbbi işlemlerde tek kullanımlık malzeme kullanıldığından emin olmak
Özellikle viral nedenlere karşı aşı ve hijyen, sarılıktan korunmada en etkili yöntemlerdir.
Sarılık Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Sarılık tedavi edilmezse, ciddi ve kalıcı sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle tedavisiz bırakıldığında hayati riskler ortaya çıkabilir.
Kronik Karaciğer Hastalıkları:
Sarılık, özellikle viral hepatit B ve C, siroz veya alkol kaynaklı karaciğer hasarıyla ilişkiliyse, tedavi edilmediğinde karaciğer yetmezliği gelişebilir. Bu durumda karaciğer işlevini tamamen kaybeder ve nakil gerekebilir.
Beyin Hasarı (Bilirubin Ensefalopatisi):
Yenidoğanlarda görülen sarılık tedavi edilmezse, bilirubin düzeyi çok yükselerek beyin dokusuna zarar verebilir. Bu durum kalıcı nörolojik hasarlara neden olabilir.
Safra Yolu Enfeksiyonları ve Sepsis:
Tıkanıklığa bağlı sarılık (taş, tümör vb.) tedavi edilmezse, safra yollarında enfeksiyon oluşabilir. Bu enfeksiyon ilerleyerek kana yayılırsa sepsis gibi hayatı tehdit eden tablolar ortaya çıkar.
Diğer Komplikasyonlar:
Kilo kaybı, bağışıklık sisteminde zayıflama, kanama bozuklukları, vitamin eksiklikleri gibi çok sayıda sorun gelişebilir.
Sonuç: Sarılık, mutlaka ciddiye alınmalı ve nedeni tespit edilerek zamanında tedavi edilmelidir. Tedavisiz bırakıldığında geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabilir.