lipödemin selülit ve obeziteden farkı

Lipödem, çoğu zaman selülit ya da obezite ile karıştırılsa da aslında kendine özgü belirtileri olan farklı bir hastalıktır.

Selülit daha çok cilt yüzeyindeki portakal kabuğu görünümüyle sınırlıyken, lipödemde yağ dağılımı simetrik ve bacaklarda belirgindir.

Obeziteden farklı olarak lipödemli bölgelerde ağrı ve hassasiyet görülür, kilo vermekle de bu bölgelerde anlamlı düzelme olmaz.

Ciltte morarma eğilimi, zamanla ilerleyici seyir ve diyet-egzersize direnç lipödemi diğer durumlardan ayıran temel farklardır.

Bu yazıda lipödemin selülit ve obeziteden beş temel farkını ele alacağız.

1. Yağ Dağılım Modeli

Lipödem: Yağ, bacaklarda (kalçalardan ayak bileklerine kadar), bazen de kollarda simetrik olarak birikir, ancak el ve ayaklarda birikmez. Bu durum, bilek ve ayak bileklerinde bir “kelepçeleme” etkisi yaratır.

Obezite: Yağ her yerde birikir, genellikle genetik yapıya ve yaşam tarzına bağlı olarak karın, yüz ve vücudun üst kısmında daha fazla birikir.

Selülit: Özellikle uyluk ve kalçalarda lokalize yamalar halinde görülür. Çukurlu veya “portakal kabuğu” görünümünde bir cilt dokusu olarak görünür, ancak önemli bir yağ büyümesi içermez.

2. Ağrı ve Hassasiyet

Lipödem: Etkilenen bölgelere dokunulduğunda genellikle ağrılı, hassas veya kolayca morarmış hisler olur. Lipödem hastaları genellikle ağırlık ve rahatsızlık hissederler.

Obezite: Başka bir rahatsızlık olmadığı sürece, doğrudan yağ birikiminden kaynaklanan ağrı veya hassasiyet yoktur.

Selülit: Genellikle ağrılı değildir, ancak bazı kişiler şiddetli vakalarda hafif hassasiyet hissedebilir.

3. Cilt ve Doku Görünümü

Lipödem: Cilt pürüzsüz veya hafif pürüzlü görünebilir, ancak altındaki fibrotik doku nedeniyle sıkıdır.

Obezite: Cilt dokusu genellikle pürüzsüzdür; aşırı yağ, cilt kıvrımlarına veya çatlaklara yol açabilir.

Selülit: Ciltte, özellikle sıkıştırıldığında veya sıkıştırıldığında gözle görülür çukurlar oluşur. Daha yüzeyseldir ve cilde daha yakındır.

4. Zamanla İlerleme

Lipödem: İlerleyicidir zamanla kötüleşir ve genellikle hormonal değişikliklerle (ergenlik, gebelik, menopoz) hızlanır.

Obezite: Diyet ve egzersizle artabilir veya azalabilir; yaşam tarzı değişiklikleriyle geri döndürülebilir.

Selülit: Genellikle önemli ölçüde yayılmaz; yaşla veya kilo alımıyla daha belirgin hale gelebilir.

5. Diyet ve Egzersize Yanıt

Lipödem: Sadece diyet ve egzersizle azalmayan inatçı yağ dokusu vardır. Üst vücutta kilo kaybı meydana gelebilir, ancak bacaklar orantısız bir şekilde büyük kalır.

Obezite: Diyet ve egzersize genel olarak yanıt verir.

Selülit: Yağ kaybıyla daha az belirgin hale gelebilir, ancak genellikle kilodan bağımsız olarak devam eder.

Kısacası lipödem ağrılı hissedilir, orantısız görünür ve kilo kaybıyla iyileşmez. Obezite genelleşmiştir ve yaşam tarzı değişiklikleriyle geri döndürülebilir. Selülit ise bir yağ bozukluğu değil, bir cilt dokusu sorunudur.

Bir kişi lipödemden şüpheleniyorsa, doğru teşhis ve rehberlik için bir uzmana genellikle bir dahiliye doktoru, kalp ve damar hastalıkları cerrahı veya dermatolog ile görüşmelidir.